UYARI

UYARI
Türk Ceza Kanununun 226. maddesi uyarınca 18 yaşından küçüklerin bu siteyi gezmeleri Yasaktır. 18 yaşından küçük iseniz derhal siteyi terkedin 18 yaşından küçük olan kişilerin bu siteye girmesini önlemek için, internet ortamında veya bilgisayar satış mağazalarında satışı gerçekleşen “AİLE KORUMA PROGRAMI” satın alabilir ve bilgisayarınıza bu programı kurarak, sitemize girişi engelleyebilirsiniz.

Farklı Partnerler Seçmeyin !

cinsel hayatında çok çeşitliliği olan kişilerin hastalık kapması özellikle genitel organların emilmesi sayesinde ciddi sorunlara neden olur. Örneğin her hafta başka bir partnerler yatan birey için hastalık kaçınılmazdır ! Bunun için lütfen güvendiğiniz partnerler ile cinsel ilişki yaşarken organ emilimini gerçekleştirin yada kondom kullanarak sadece boşalma yoluna giderek fazla detaya girmeyin.

EŞ SEÇİMİNDE FARKINDA OLUNMAYAN GERÇEKLER

Eş Seçiminde Farkında Olunmayan Gerçekler. Bölüm-1

Bundan yıllar önce, medeniyet diye bir şeyin, destekli sütyenlerin, sezeryanla doğumun, korselerin, cilt bakım ürünlerinin olmadığı parfümlerin ise ancak doğal yöntemlerle elde edildiği ama yine de bu kadar yaygın olmadığı; sigortalı bir iş yaşamanın başlamadığı her şeyin gaz ve toz bulutu olduğu çağın biraz sonrası, paleontolojik çağın az ilerisinden Rönasans Çağı’na kadar olan dönemlerde hibrit tohumlarla yetiştirilen domatese organik denmediği; zaten her şeyin organik olduğu dönemlerden bahsediyorum ki daha o zaman domates bile keşfedilmemiş düşünün artık. İnsanoğlunun hayatta kalabilmesi için avlanması gerektiği ve tek derdinin yemek, barınmak ve üremek olduğu egzoz emisyonun sıfır olduğu çağlar ki egzost mu egzoz mu yoksa egsoz mu diye tartışmalardan ziyade akşam avlanacak avın derdine düşüldüğü bırakın organik tarımı, tarımın bile ne olduğunun pek bilinmediği dönemlerde…
…insanoğlunun erkişileri gruplar halinde avlanıp kadınlarınsa genelde çocukların bakımı ve komünün refahı için uğraştığı dönemlerde insan ilişkileri için böyle sosyal medya, yerine evrensel dil olan ve şu an pek çok insan tarafından fark edilemeyen beden dili kullanılıyordu.
O zaman sağlıklı çocuklar doğurmak için insanoğlunun farkında olmadan kullandığı “beden dili” applicationu bugünlerde çeşitli toplumsal kurallar, görgü kuralları denen saçmalıklar, teknolojinin gelişmesi ile birlikte beden üzerinde yapılan manipülasyonlar nedeniyle dağılmakta ya da karşı cins tarafından yanlış okunmakta bu nedenle sağlıklı ilişkiler daha zor kurulmaktadır. E tabi buna bir de o zaman 3 temel ihtiyaç olan yeme, barınma ve üreme gibi güdülerin üzerine şimdiki toplumlarda kariyer, toplumsal statü, saygınlık, konfor alanını genişletme gibi şu an burada saymanın bir gereği olmayan çok daha fazla dürtü eklenince ilgi tümden ana hedeflerden saptı; saptırıldı.
Bu kadar geyikten sonra konuya yavaş yavaş giriş yapalım. O zamanlarda ilk dürtü haliyle beslenme idi. Yeterli besin kaynağı yoksa barınaklar taşınıyordu. Ekseriyetle hayvanların göç durumuna göre insanlar da yer değiştiriyorlardı. Besin kaynağı azsa ürüme de haliyle kısıtlanıyordu. Hanım ablalar, aç karnına sevişilir miymiş diye götünü dönüp yatıyordu. O yüzden beslenme malumumuz her şeyin ana anahtarıydı. Bu bakımdan en iyi avcılar komünün en güzel en verimli kadınlarına sahip olabiliyordu. Geleceği parlaktı yani. Bununla birlikte lokomotif ortalama haftada bir geyik avlayabiliyorsan eş seçiminde ideal bir erkek olabilirdin. Sonrasında işte komünü korumak için iyi savaşabiliyorsan ekstra puan kazanıyordun ki kimi toplumlarda özel savaşçılar istihdam ediliyordu. En eski toplumlardan Japonlar mesela Samurayları öldürmek için eğitilirdi çocukluktan başlayarak.

Adamlar hem iyi bir avcı hem iyi bir savaşçı olmak zorundaydı. O dönemlerde iyi bir kadınla sevişebilmek için iyi avcı veya iyi savaşçı olman yeterliydi. Aileni doyurup koruyabiliyorsan, hanım ablalar sende ışık görüp neslinin devamı için seni erkişi olarak görebiliyordu.
Toplumda avlanmayı beceremeyenler ise komün içinde getir götür işine bakıyordu ve birazdan bahsedeceğim kadın tipleriyle evlenebiliyordu ancak. Kadınların kariyeri ilgili konuya geleceğim ama daha öncesinde bu kalifiye dışı erkeklerden biraz daha bahsetmek istiyorum. Bunlar genelde komün içinde, işte ne bileyim, tamirat tadilat, baltaları bile, akan muslukları tamir et, elektrik su faturalarını yatırma işlerine bakıyordu. Boş zamanlarında ot-çöp toplayıp ateş mateş yakmak için ormanda dolaşırken meyve tohumlarından yeniden ağaçlar yeşerdiğini fark ettiler. Akabinde buğdayı evcilleştirip ilk hibrit tohumu ürettiler. Bu şekilde tarım da başlamış oldu. Bakınız tarihe, tarımın başlaması ile göçebe hayattan yerleşik hayata geçilmiştir. Tarımla birlikte patisserie kültürü hayatımıza girmiştir. Ki insanoğlu da bu süreçten sonra göt-göbek bağlamaya başlamıştır. Dukan ya da taş devri diyetinin temelinde de ilkel toplumlar gibi et ve ot üzerine beslenme yatar basit olarak ki göt göbek salmasan bile yok efendim gazım var osursam geçer mi sıkıntısının nedeni de bu karbonhidrat-şeker temelli beslenme alışkanlığıdır. İnsanın doğasında ekmek, makarna, karamelli yaş pasta diye bir şey yoktur. Tahıl, buğday arpa, bunlar hayvan yemidir. Yalnız durumu marul, salatalık, maydanozla karıştırmayınız. Bitkiler, ta o zamanlar bizden daha iyi tanınıyordu. Bahsettiğim, evcilleştirilmiş tarım. Buğdayı ekip, öğütüp, ondan sonra babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi sikkosu bu aşamadan sonra başlamıştır. Yıllarca avlanıp savaşan erkek soyu, evrimsel süreçte Doktor Ötker’in reklam maskarası yapılmıştır. Bunların hepsi İsrailoğulları’nın başının altından çıkmaktadır.
Neyse konumuza dönelim. Artık ne avlanabilen, ne savaşabilen kalifiye dışı adamlar buğdaydı, arpaydı ekip biçmeye başladılar Dr. Ötker’in reklam yüzü olmaya başladılar. Avcıların avlanamadığı zamanlarda kuru ekmeğe soğan kırıp yeme dönemleri, Makarnanın yanına ekmek yeme dönemleri başladı. Artık yerleşik hayata da geçildiği için avlanamayan toplumlar, buğday-arpa, kuru soğan, kışlık patates karşılığı diğer komünlerden kurutulmuş et, pastırma, sucuk alarak ticareti başlattılar.
Konumuz evet kadın erkek ilişkileri ancak hayatın olmazsa olmazı olan beslenme kültürünün temeli kurmadan binayı inşa edemiyoruz. İlişkinin temeli az önce bahsettiğim gibi beslenme üzerine kuruluydu ve avcılar önemini yitirip rençberler de güzel ve yine birazdan anlatacağım verimli kadınlarla evlenmeye başlayınca ortalık iyiden iyiye karışmaya başladı. Dallas dizisinin de bu aşamada çekilmesine karar verildi.
Erkeklerin hangi kriterlere göre alıcı bulduğunu anlattıktan sonra şimdi gelelim o güzel ve verimli kadınların kimler olduğuna. Evet her kadın güzeldi belki ama hepsi verimli değildi. Peki, önceleri döşü kıllı adaleli erkekler ve sonrasında doğal seleksiyona uğramaktan tarımla kurtulan kitibiyozlar eşlerini neye göre seçiyorlardı? Farkında olmadan yaptıkları beden dili tercihlerine göre. Burada diğer önemli kriterler barınma ve üreme olduğuna ve üreme başta geldiğine göre erkeklerin eş seçiminde önemli kriteri üreme ve ikincisi yuva idi.
Yuvayı dişi kuş yaptığına göre önce kısaca şu yuvayı dişi kuş yapması olayına değinelim. Komün dediğin bildiğin kadınlar hamamı. Avlanma ve savaşma durumlarında genelde komun içinde avcılık yapamayan kitipiyozlarla diğer avcı ve savaşçıların kadınlarından başka kimse yok. Bir de işte savaşamayacak ve avlanamayacak kadar yaşlı huzurevi sakinleri ile kreş çocukları var.


Şimdi sahneyi gözünüzde canlandırın. Orta halli savaşan bir adamın karısı toplumsal statü için daha iyi avlanan adama yanaşmak isteyecektir daha kaliteli genleri kendi nesline aktarmak için. Diğer kadınsa kendi statü alanını koruma derdinde, diğer leş kargalarını yuvasından uzak tutup kaliteli genleri kendine saklama derdinde. Bir de üzerine kendine eş bulamamış kıtıpıyozların sarkıntılıklarından kendini koruyacak ki bir sike yaramayan genleri almamak için.
Bu şartlar altında komün içindeki kadınlar birbirleri ile balta kılıç savaşamayacaklarına göre orada da işin içine zeka ve beyin gücü giriyor. Yani entrika çevirecek kadar zeki olmanız gerekiyor. Bu sebeple hızlı bir şekilde olgunlaşmanız ve komün içindeki rakiplerinizi güç kullanmadan alt etmeniz gerekiyordu. Tüm ihtimalleri düşünüp, olası riskleri ortadan kaldırmak için iyi planlama ve strateji geliştirmeniz gerekiyordu. Bu nedenle iyi bir beyne ve hızlı bir şekilde bu beyni kullanacak olgunluğa ulaşmanız gerekmekteydi.
 Devam edecek...

Kaynak:
http://www.kizlarsoruyor.com

***************************

Eş Seçiminde Farkında Olunmayan Gerçekler. Bölüm-2



Az biraz tarih okumamışsanız bile Muhteşem Yüzyıl seyretmişsinizdir işte aynı terane. Sarayda yapamıyorsun ama işte kadın programlarında izlediğimiz kaynım bana kaydı haberlerinin artmasının bir sebebi de bu entrika zekasına sahip olmayan kadınların aslında asırlar önce doğal seleksiyonla yok olması gerekliliğiydi ama anlatacağım sebeplerden ötürü evrim basamakları sekteye uğraması.
Yani erkek yuvasını doyuracak kadar güçlü atik ve kaliteli genlere sahip olması gerekirken kadın da yuvasını diğer kadınlardan ve erkeklerden koruyacak entrikalar çevirebilecek beyin gücü için gerekli kaliteli genler taşıması gerekiyordu.

Yani erkeğin zeki olmasının çok önemi yoktu. Yeter ki avlanıp savaşacak çevikliğe ve kas gücüne sahip olsun. Sixpacth yapan arkadaşların tüm derdi tasası kas gücüyle saraydan kız kaldırmak olduğu bu şekilde ortaya çıkmış oluyor. Yeri gelmişken değinelim, kadınların kendilerinden yaşça daha büyük erkeklere kanca atmasının sebebinin altında işte bu, olgunluğa daha hızlı girmeleri ve bu olgunluğu kaldırabilecek erkeklerin kendilerinden yaşça büyük herifler olmalarıdır.

 Günümüz yaşamında kas gücü yalnızca süsten ibaret kalmaktadır ve belirli bir zeka seviyesine sahip kadınlar bu kas gücünün bir işlerine yaramayacağının farkındadır. Ancak işte ilkel alt benlikte atalarının atalarından gelen dürtülerle biscolata erkekleri haklı gurularını sürdürseler de takım elbise, tulum altında bu kaslar pek belli olmadığı için şansları epey bir düşüktür.

Kadınlar, kendi zeka seviyesine denk erkek grubunu gözüne kestirmektedirler, zira kadınla aynı yaş grubundaki erkekler halen sikiyle taşağıyla oynamaktayken yaşamla ilgili önemli detayları kaçırmaktadır. İşte bu nedenle askerlik diye bir şey vardır. Aksi durumda ortalık geri zekâlı erkek popülasyonundan geçilmezdi. Askerlik sayesinde, işte bu pipisiyle oynayan gençlerin biraz gazı alınmaktadır. Askere gidince olgunlaşır olayı tamamen doğrudur yani. E hal böyle olunca bu zeki hanım ablalar günümüz yaşam standartlarının getirdiği sorunlarla baş edebilecek kendi ifadeleri ile “beni taşıyacak erkek” kıstasına sahip erkekleri ancak ve ancak kendilerinden büyük yaş grubundan seçmektedirler.
… evrenin asıl amaçlarının sonuncu maddesi üremeye gelelim.
Verimli kadın demiştik evet,


Sağlıklı çocuk doğuran kadını bulmak amacıyla tek tek kadınlarla deneme yanılma yöntemi ile doğruyu bulmak için zaman ve yeterli kadın olmadığından beden dili ön plana çıkıyordu. Ne demek istiyorum, öncelikle çocuğu doğururken, doğum sırasında çocuğun, kadının pelvis kemikleri arasında sıkışıp ölmemesi için geniş kalçalı olması gerekiyordu kadınların. Yani öyle kuru götlü kadınlar pek makbul değildi. Çünkü çocuk pelvis kemiğine sıkıştığı için ya ölüyor ya da en iyi ihtimalle kolu bacağı kopuyordu. Bu sakat çocuklar da komün için yük oluşturuyordu.

Diğer önemli nokta ise memeler. Soyun sağlıklı bir şekilde devamı için doğan çocukların, iyi beslenmesi şarttı, zira o dönem yenidoğan maması marketlere henüz inmemişti. (market nedir arkadaş bakkal o bakkal lütfen Türkçe kelimeleri kullanalım. Kullanmayanları uyaralım) Çocuk için yeterli sütü sağlayamayacak süt bezleri olmayan tahta göğüslü kadınlar avcı ve savaşçı erkekler tarafından pek tercih edilmiyordu. Burada önemli olan konu büyüklüğü değil, diriliği idi memelerin. Hülasa estetik kaygılar önemliydi çünkü bu estetik durum altın oran denen oranı veriyordu ve kişinin sağlıklı olduğunun genetik açıdan da kaliteli genlere sahip olduğunun göstergesiydi. İri memeli derken inek memeli aramıyordu hiçkimse. O değil Jennifer Abla'dan sonra inek memesi koydurdunuz ya bana..

E tabi o zamanlar ne sezeryan var, ne epidural anestezi var. Şimdi ki gibi memesiz kadınlar için geliştirilen bebek mamaları da yok. Kurugötsen genelde çocuğun ölüyor ya da sakat kalıyor, Memen yoksa çocuğun ya ölüyor ya da yetersiz beslenmeden dolayı mal gibi dolanıyor ortalıkta, Ajdar tipli çocukları takas edip yerine çamaşır mandalı alıyorlardı. Yoksa sonra babasının bakkal dükkanını batıran zengin piçi tipler çıkıyordu ortaya. Bu tip kadınlarla ancak avlanamayan ve getir götür yapan erkekler evleniyordu ki sonrasında işler az önce bahsettiğim gibi değişmeye başladı. Rençberliğe başlayan bu kıtıpiyoslar verimli kadınlarca da tercih edilmeye başladıkça işte toprak reformları, savaşlar filan artmaya başladı. Aslında dünyadaki savaşların en temel noktasının altında aslında “kız meselesi” yatıyor.
Neyse kadınlara dönelim biraz da biz, nasıl ki avlanamayıp savaşamayan erkekler rençberliğe başladı ve malı götürdüyse bu kuru göt ve tahta göğüslü kadınlar da manipulasyon yapmayı öğrendi. Tarihin ilerlemesi ve bilgi birikiminin artması ile “şehvetlenen kadının kan basıncının artması ile dudaklarının şiştiğini, yine dudaklar ve yüzün kızardığını ve göz bebeklerinin büyüdüğü” iyiden iyiye anlaşılmaya başlandı. Yine eş seçiminde ten rengi önemliydi. Soluk benizli kadınların sağlıksız olduğu inancıyla daha al yanaklı kadınlar tercih ediliyordu ki kansızlığın yani aneminin ilk teşhisini de yapmış oluyorlardı. Bronz ten merakı bu sanrıyı önlemek için moda olmuştu sanırım ama bundan emin değilim. Konuyla ilgili farklı değerlendirmelerim de var, zira siyah ırkın yaşamın başlamış olduğu Mezopotamya’yı temsil ettiği ve kaliteli genleri taşıyan savaşçı erkekleri ve verimli kadınları temsil ettiği bu sayede gerek zenci hatunların, gerekse zenci erkeklerin karşı cinsler tarafından arzulanmasının temeli budur.

 Allıkla kapatılan yüzdeki solukluk, Göz bebeklerinin büyük gösterilmesi için verile uğraş, boyanarak daha sağlıklıymış gibi gösterilen parlak dolgun saçlar. falan filan işte, bir takım panupilasyonlar.
Bu nedenlerle kadınlar “sekse hazırım ve iyi çocuk doğurabilirim” mesajını verebilmek için acı biberlerden elde ettikleri özütleri dudaklarına sürerek dudakları şişermeye başladılar ki botoxun keşfini oluştururlar. Sonrasında dudaklardaki al al olması olayını taklit etmek için ruju buldular. Göz bebeklerini görece büyük göstermek için rimeli, eyeliner (göz hatlayıcı nedir yae), göz farını buldular. Yüzdeki solukluğu gidermek için allıkları buldular. Bu sayede hem karşı tarafa sağlıklı olduğu imajını veriyor hem sekse hazırım mesajı gönderiyordu.

Bununla da bitmedi. Tekstilin de gelişmesi ile birlikte vücut kitle endeksini dengeliymiş gibi gösterecek korseler üretmeye başladılar. Göbeği sıkıştırınca kalça ve memeler daha ön planı çıkıyor ve az önce yukarıda bahsettiğim kriterlere uygunmuş gibi görünüyorlardı. Bununla da yetinilmedi, topuklu ayakkabının icadı ile kalça biraz daha dışarı çıkarak daha büyük görünmeye başladı. Hatta Rönasans dönemi İngiliz filmlerinde görmüş olduğumuz korseli, tarlatanlı ne bileyim işte göğüsleri sıkıştıran kolalı elbise modası patlak verdi. Bu sayede bel ince gösterildiği için meme ve popo vücut ortalamasına göre daha geniş duruyordu.
İşte erkeklerdeki göte kitlenme sendromu günümüzde kot pantolanlarla ve dahi taytlarla daha bir kronikleşmesinin sebebi aslında evrimsel süreçte alt benlikte yatan üreme psikolojisidir. Her ne kadar medeniyim Ian ben dese de adam o göte kitlenmek zorunda, o memelere bir şekilde göz atmak zorunda. Başlatmayın şimdi medeniyet ayaklarını birbirimizi kandırmayalım gençler o göte kitlenilecek bir defa ve o memelerin kalıbı çıkartılacak.

Devam edecek.
 Kaynak:
http://www.kizlarsoruyor.com
********************************************

Eş Seçiminde Farkında Olunmayan Gerçekler. Bölüm-3


Önceki bölümlerde erkek için avcılığın, Dallas dizisinin asıl fikir babasının kimler olduğunu, tarımla birlikte yerleşik hayata geçilişini, Zekanın kadın için önemli olduğunu olmadığı durumlarda kaynının kadınlara kaydığını, kadın için doğruganlığın önemli olduğunu, gelişen teknoloji ile erkekleri hangi yöntemlerle kandırdıklarını ve son olarak beyaz pantolon kozunu kullandıkları gibi daha bir sürü gereksiz detaya gark olmuştuk.


Devam edecek olursak...
Erkek nesli kendi alt benliğinde bu dürtüyü bildiği için “sana güveniyorum ama ortam kötü” mazeretini söylemektedirler sevgililerine ve eşlerine ki haklıdırlar. İhtimal olmasa bile eşinin “potansiyel anne adayı” olarak görülmesini istememektedirler. Bu konuda aşırı baskıcı erkekler az önce bahsettiğim bir haltı beceremeyen ve sonradan rençberliği, tarımı öğrenip voleyi vuran kalitesiz genlere sahip erkeklerdir. Savaşıp avlanamayacaklarının farkında oldukları için “ bir şekilde” elde ettikleri kadını avcı ve savaşçı erkeklere kaptırmak istemezler. Çünkü onlarla savaşamayacaklarını bilirler. Öz güven eksikliği vardır diyeceğim ama tam karşılayamayacak, şöyle söyleyeyim, eğer halen baltalar ve kılıçlar konuşuyor olsaydı bu abiler Muhteşem Yüzyıldaki harem ağası muamelesi görecek kimse yüzüne bakmayacaktı.
Bu nedenle her ne oranda olursa olsun ve her ne kadar erkek hemcinsleri ile mücadele edebilecek potansiyele sahip olursa olsun genlerini taşıyacağını düşündüğü kadının, başka erkelerin potasına girmesini istemez. Çünkü her erkek, sürekli olarak genlerini yaymak ister ve bu genleri taşıyacak kaliteli gene sahip anne adaylarını arar. Yapılan araştırmalar, Beyin fonsiyonlarını gösteren MR bulgularına bakıldığında erkekler, kendileri uygun vücut hatlarına sahip kadını, kalabalık bir toplum içinde yaklaşım 500 milisaniye içinde fark edebilmektedir. Şimdi burada beynin çalışma sistemini anlatmayacağım ama kadınını kısıtlayan erkek de kesintisiz olarak bir gözü dışarıdadık mevcuttur. Yani, biraz medeni olun, modern hayat, yobaz falan filan diye entellektüel takılan yiğitcanların hepsi riyakar yalancılardır. Ha kimisi icraata geçirir kimisi sadece göz otlatır orası farklı mevzular.

Epic Fail Taksim


 

Epic Fail G8 Zirvesi Obama ile Sarkozy

Dikizleme olayı ile ilgili olarak bu işin medeniyetle alakalı olmadığına dair bir dünya daha örnek gösterebilirim. Buyurun bir tane daha verip bu konuyu burada bitirelim. Mevzu artık o kadar sıradanlaşmış ki yayınlamaktan bile çekinmemişler.


Din öğretisi olarak bakıldığında da kadınlara örtünün denmesinin amacı aslında yaratıcının, yaratmış olduğu erkek soyunun bu dürtüsünü çok iyi bilmesindendir. Zira yeterli olgunluğa ulaşmamış, ve komünde bir halta yaramayan getir götürcü erkekler zaafları nedeniyle hiçbir şeyi meşru yollarla elde edemeyeceklerini bildikleri için her türlü haltı yiyebilir. Kadının kapanmasının tavsiye edilmesinin ve bunun bizler (kadınlar) için hayırlı olarak bidirilmesinin amacı yaratılıştaki bu noktadır. Tabii başka nedenler de vardır mutlaka ama dini ve bu bahsedilen gelişim süreciyle değerlendirdiğimizde çıkan sonucu paylaşıyorum.
He ne diyorduk memeler evet… Memeler için de durum farklı değil, destekli sütyenlerle memeler daha dolgun gösterilmeye başlandı. Tabi ben burada bunları anlatırken artık iyiden iyiye yerleşik hayata geçildi, eskiden avcılık prim yapıyorken tarımın ilerlemesi ile birlikte inek, keçi, koyun, tavuk ördek filan da evcilleştirildi. Bu sayede protein ihtiyacını karşılamak için insanlar hayatlarını tehlikeye atmıyorlardı, bu sebeple avlanırken ölme ya da av kaynakları için başka komünlerle savaşmalar azaldı ve topluluklar uzunca bir süre savaşmadan çiftliklerinde inek sağıp tavuk yiyerek hızlı bir şekilde genişlemeye başladılar. Sınırlar bu nedenle git gide birbirine yaklaşmaya başladı ve bu sefer içindeki savaşma dürtüsünü bastıran yiğitler artık daha verimli araziler için daha acımasız şekilde savaşmaya başladılar ama bu süreçte savaşlar eskisi gibi kas gücüne değil, kılıç, top, tüfek tank, uçak, hatta nükleer bombaya hatta biyolojik silahlara bıraktı.
Eskiden savaşlar, savaş meydanında yapıldığı için kadınlar ve çocuklar çok fazla etkilenmezken artık savaşlar yerleşim alanlarını ele geçirmek için yapıldığı için tüm komün kılıçtan geçirilmeye başlandı. Eskinin erkeğin başarısına dayanan savaşlar artık kancıklığa, zekaya ve strateji ile pusu kurmaya döndü. Özetle artık erkeğin iyi savaşçı ve iyi avcı olmasına eskisi kadar gerek kalmadı. Erkek egemen toplumu, erkeğin asli görevi olan avcılığın sona ermesi ile kadın, az önce bahsettiğim minik hileler nedeniyle baskın hale gelmeye başladı ve aslında kadın seçici olmaya başladı.
Tabi burada endüstrinin gelişmesi ile birlikte kozmetik de kadının seçici role geçmesini sağladı. Peki neydi bu altın değerindeki yenilik? E tabii ki parfüm… hikayenin başladığı çağlarda bitki özlerinden elde edilen kokular yine kullanılıyordu ancak kimya sanayinin ilerlemesi ile elde edilen özütler daha keskin ve daha kalıcı hale geldi. Öyle ki kadının ve erkeğin DNA’sına bağlı proteinleri nedeniyle üretmiş olduğu ter kokusunu tümden baskılar hale geldi. Doğru tercihler yapılamadığı için parfümler aracılığıyla yanlış şekilde başlayan ilişkiler kısa sürede ayrılıklarla son bulur oldu. Olayı inatla ilerletip evlenenler nedeniyle de gen havuzunun bozulmasına hastalıklı nesillerin artmasına neden oldu.
Şöyle ki üreme sürecinde sağlıklı ve dirençli nesillerin yetişebilmesi için gen havuzunun, gen frekansının olabildiğince geniş olması gerekir. Misal bu nedenle akraba evlilikleri genetik hastalık ortaya çıkmasını kolaylaştırır. İşte bu sebeple kendi gen frekansına benzemeyen genlere sahip insanlarla neslin devamını ettirmek istersin. Sen istemesen de bedenin bunu ister. Bir görüşte aşık olursun, kimyan değişir. Ya da mesela bazen, sevdiğin insanı çok sevsen de birlikteyken bir şeylerin eksik hissedersin. Sevdiğin kişi zeki, esprili, başarılı, seni bir şekilde mutlu eden birisidir ama bir şeylerin sürekli eksik olduğunu hissetmenin nedeni işte bu genetik reddediştir. Komşunun düğününde görüp beğendiğin kadının bir süre sonra sana hitap etmediğini düşünmeye başlarsın. Çok uğraşırsın ama elektrik alamazsın. O yüzden bu tip kozmetiğin, tekstil hilelerinin ve parfümlerin maskesi altında yapılan organizasyonlarda birine yazılmamak gerekir. Çünkü beynin algısı tamamen iptal olmuş durumdadır. Tüm savunma sistemi alt üst olmuş beyin, karar verme sürecinde her türlü hatayı yapacaktır. O nedenle doğru karar verebilmek için ertesi günü beklemek lazım. Makyajların silindiği, duş alınıp parfüm kokularından uzaklaşıldığı ve pamuklu pijamaların giyildiği sabah saatlerinde. 
Gavurların yaptığı bir araştırma artık buraya sığmıyor diğer bölümde devam ederiz.

Devam edecek...

Kaynak:
http://www.kizlarsoruyor.com

*******************************************

Eş Seçiminde Farkında Olunmayan Gerçekler. Bölüm-4


Yavaş yavaş konuyu toparlarken önceki bölümlerde erkeklerin neden sürekli dikiz modunda yaşadığını, kadınların neden kendinden yaşça büyük erkeklere kanca attığını erkeklerin eş seçiminde egemenliği neden ve nasıl kadınlara kaptırdığını, Kadınların, erkekleri kandırmak için başvurduğu yöntemleri ve Jennifer Anistonun poposunu görmüştük.


Bİr önceki bölümde bahsettiğimiz gibi insanın kendisine uygun eşi bulmasında kendi gen dizilimine uygun kişi olduğuna karar vermesini sağlayan en doğru bilginin ne olduğu ile devam edelim. O dönemde DNA analizi olmadığına göre bu tercihleri nasıl yapıyorlardı. Tabii ki ter kokularından.
Gavurların yaptığı bir araştırmada belli bir grup erkekten duş almadan ve üzerlerinden hiç çıkartmamak şartı ile 1 hafta boyunca verilen pamuklu tişörtleri yatarken bile giymelerini istiyorlar. Daha sonra bu tişörtleri belli bir grup kadına koklatıp hangilerini beğenip hangilerini beğenmediklerini soruyorlar. Kadınlar erkekleri görmüyor sadece işaretlenmiş numaralanmış tişörtleri kokluyorlar. Deney sonrasında yapılan DNA elektrofroz yöntemi ile kadınların beğendikleri kokularının gen haritası kendisine en uzak erkelere ait kokular olduğunu, tiksindikleri kokularınsa birbirine en yakın DNA dizilimine sahip erkeklere ait kokular olduğunu ortaya koyuyorlar.


Bu şekilde ilkel ve bir o kadar başarılı bir yöntemle gen havuzu korunmuş oluyor ve gen frekansı genişletiliyor. Bu sayede allel gen çiftleri artırılıp hasarlı genler nedeniyle çürük genlerin frekansı düşürülmesi amaçlanıyor. Hülasa birbirine yakın gen gruplarının ter kokuları insanlara çok iğrenç gelir. Bununla birlikte eğer gen haritanız karşı cinsten ne kadar farklı ise karşı cinsin kokusu size o kadar ilgi çekici gelmektedir. Zira koku dediğimiz şey, beyinin Talamus denen bölgesinde süzülmeksizin direkt olarak beyin tarafından işlenen saf bir bilgisidir. Bu sayede duyu organlarındaki hatalardan dolayı yanılma payı neredeyse yoktur. “Kesin bilgi yayalım” havası eser ortamda. Aynı durum tabii ki erkekler için de geçerlidir. 
Yani beyin, kendisi gen frekansına uygun olan bir anne/baba adayı bulduğunda karşı cinsin tüm olumsuz cinsliklerini görmezden gelir ve genlerini bu kişi üzerinden alt nesillere aktarabilmek için her yolu mübah kılar ve iş, kariyer, tip, güzellik gibi aklınıza gelebilecek tüm mazeretleri görmezden gelir. Tipi * et, sen asıl şu genlere bak, Abooov mesajını körükler durur. hatta bu durum kadının yumurtlama döneminde tavan yapar. Bendeki koku fetişistliği de sanırım buradan geliyor. Neyse koku olayına girersek hiç çıkamayız.
E tabii metrobüste turşu gibi olmuş bir ortamda birbirine karışan ter kokularıyla kadınlar ve erkekler orgazmın doruklarına ulaşıyor Nirvana’ya varıyor demek değil bu. Taş devrindeyiz halen arkadaşım ve işte bu gelişen ve değişen yaşam standartları nedeniyle bozulan insan ilişkilerini bu yüzden anlatıyoruz.
Evet ne diyorduk. Erkek avlanmayı ve avcılığı bırakıp önce tarıma sonra endüstriye yöneldi. Yani günümüz modern hayatında erkekler için primer seçilim nedenleri tamamen ortadan kalktı hakimiyet kadınların ellerine geçti. Onlar da topuklu ayakkabılarla korselerle, destekli sütyenlerle, yapılan makyajlarla filan erkeğin kafasını iyice karıştırır hale geldi. Bunun üzerine bir de parfümler eklenince iyici boka sardık.
Artık iyi avlanan, iyi savaşan, çok patatesi olan çiftçilerde karar kılınamadığı için;
kitipiyoz erkekler emo olmaya başladı.
Genlerinde avcılık ve savaşçılığı taşıyanlar işsizlikten kendini arabeske verdi
ve evrim basamaklarında homo officicus denen yeni bir basamak ortaya çıktı. Klasik müzik, pop müzik ve rock müzik dinleyen bu yeni güruhta iyi bir kariyere sahip olmak erkeğin değerli sayılmasında önemli bir yer almaya başladı ancak kullanılan parfümler ve deodeorantlar modern kültürün TEN UYUMU dediği nanenin içine sıçtı bıraktı affedersiniz. Kroyum ama para bende kabileesinin hükümdarlığı başladı.

Kadınları zaten anlattık malum, balenli sutyenler, hatta slikonlu memeler, slikonlu dudaklar-kalçalar; Kalçaları daha büyük gösteren topuklu ayakkabılar ve hatta içerisinde afrodizyak içerek parfümler nedeniyle doğru kişi tarafından seçilimlerini de engellemeye başladılar.
Beden gücünden ziyade beyin gücü daha bir önem arz etmeye başlamış gibi görünse de yani 3 dil bilmek, süper pazarlama planları oluşturmak gibi avantajlarla iyi bir kariyere sahip önemli hale gelmiş gibi olsa da ilkel benliğin derinliklerinde yatan ve beslenme-barınma-üreme ile ilgili dürtüler çevresel etkenlerle aslından saptığı için ilişkiler artık sudan sebeplerle bozulur hale geldi.
Bak neredeyse karakter sınırlaması yüzünden neredeyse 5 başlıkta özetlemeye çalıştığım hikayede anlatılan tüm bu insanlığın temelini etkileyen faktörler sentetik şeyler yüzünden hasar almış durumda ki artık insanların sanal sosyal ağlarda kendilerine eş olacak kişileri araması, olayı daha da çapraşık ve içinden çıkılmaz hale getirmektedir.
Kızların temelde efendi adam yerinde piç adam tercih etmelerinin temellerinde de yine ilkel benliklerinde bu piç adamlardan aldıkları “avlanma-savaşçı” sinyallerini doğru şekilde işlemelerinden kaynaklanmaktadır. Efendi adam dediğimiz modern bebelerse, sonradan rençberliğe başlayan kıtıpiyozların genlerini taşımaktadır. Bakınız SULTAN filminde kendisine koca olarak beyefendi kişiliği ile bakkal rolündeki Şener Şen'i değil; fırlamanın önde gideni olan Şoför Kemal'i (Bulut ARAS) seçer.
 

Devam edecek...

Kaynak:
http://www.kizlarsoruyor.com

**********************************************

Eş Seçiminde Farkında Olunmayan Gerçekler. Bölüm-5


Kaynak:
 http://www.kizlarsoruyor.com

**********************************************

Hiç yorum yok: