UYARI

UYARI
Türk Ceza Kanununun 226. maddesi uyarınca 18 yaşından küçüklerin bu siteyi gezmeleri Yasaktır. 18 yaşından küçük iseniz derhal siteyi terkedin 18 yaşından küçük olan kişilerin bu siteye girmesini önlemek için, internet ortamında veya bilgisayar satış mağazalarında satışı gerçekleşen “AİLE KORUMA PROGRAMI” satın alabilir ve bilgisayarınıza bu programı kurarak, sitemize girişi engelleyebilirsiniz.

Farklı Partnerler Seçmeyin !

cinsel hayatında çok çeşitliliği olan kişilerin hastalık kapması özellikle genitel organların emilmesi sayesinde ciddi sorunlara neden olur. Örneğin her hafta başka bir partnerler yatan birey için hastalık kaçınılmazdır ! Bunun için lütfen güvendiğiniz partnerler ile cinsel ilişki yaşarken organ emilimini gerçekleştirin yada kondom kullanarak sadece boşalma yoluna giderek fazla detaya girmeyin.

TESTİS KANSERİ

Kapsam

Bu bölümde "Testis Kanseri" ile ilgili bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.
Bu bağlamda aşağıdaki bölümler ele alınmıştır:
Testisler
Testis kanseri belirtileri
Testis kanserinin erken teşhisi
Testis kanseri tipleri
Testis kanseri riskleri ve nedenleri
Bir testis kanseri uzmanına görünmeli miyim?
Doktorunuza sorunuz

Testisler

Testisler skrotum adı verilen bir cilt kesesi içinde, penisin alt kısmında asılı olan, oval biçimli iki küçük organdır. Erkek üreme sisteminin bir parçasıdır. Testisler, ergenlikten itibaren kadının yumurtasını dölleyecek spermleri üretirler.
Şekilde geçen kelimeler (yukarıdan aşağıya doğru):
  1. Spermatik kord
  2. Toplayıcı sistem
  3. Testis
  4. Skrotum (Testis torbası)
Testisleri gösteren diyagram
Testisler ayrıca testosteron hormonunu da üretmektedirler. Testosteron ise ses kalınlaşması ve kıllanma gibi erkek özelliklerinin temel nedenidir. Ayrıca ereksiyon ve cinsel dürtü (libido) yeteneğini de kontrol etmektedir. 

Testis kanseri belirtileri

Testis kanserinin en yaygın belirtisi, testisin bir kısmında genellikle ağrısız yumru ya da şişliktir. Ancak testisteki yumruların büyük çoğunluğu kanser DEĞİLDİR.

Kanserli bir yumru bir bezelye kadar küçük ya da çok daha büyük olabilir. Genellikle ağrılı değildir, ancak bazı erkekler zarar görmüş testiste ya da karınların alt kısmında (abdomende) hafif bir ağrı hissedebilirler. Skrotumunuzun (testis torbası) ağır olduğunu hissedebilirsiniz. Skrotum testisleri çevreleyen deri bir kesedir.

Bazen testis kanseri hücreleri karnın (abdomenin) arka kısmındaki lenf bezlerine (vücut genelinde bir bez ağı) yayılabilir. Bu durum sırt ağrısına neden olabilir.

Ayrıca hücreler göğsünüzün ortası, akciğerin arasındaki lenf düğümlerine de yayılabilir. Bu durum öksürük, nefes alma ya da yutkunma güçlüğü ve göğüste şişliğe neden olabilir. Testis kanseri yayıldığında köprücük kemiği çevresi ya da boyun gibi vücudun diğer bölümlerinde de yumrular meydana getirebilir. Bu yumrular kanser hücreleri içeren lenf düğümleridir.

Testis kanseri ayrıca vücuttaki diğer organlara da yayılabilir. Akciğerlere yayıldığında öksürük ve nefes darlığına neden olabilir. Testis kanserinin akciğerler haricindeki diğer organlara yayılması çok yaygın değildir.

Testis kanserinin erken teşhisi

Erken teşhis edilen kanserler çok daha kolay tedavi edilebilir. Testislerinizin nasıl göründüğü ve nasıl hissettiğinizin farkında olmak, bir değişiklik meydana geldiğinde bunu bilmenizi sağlar. Sizin için normal olmayan bir değişiklik fark ettiyseniz, doktorunuzla görüşünüz.

Testislerinizi her gün ya da her hafta kontrol etmenize gerek yoktur. Bu kontrolu zaman zaman gerçekleştirmek yeterli olacaktır. Testisleri kontrol etmenin en kolay yolu ılık bir duş ya da banyo sonrası, skrotum gevşemiş haldeyken yapmaktır. Avuç içinizle skrotumunuzu kavrayın. Daha sonra her iki elinizin parmakları ve ayrıca baş parmağınızı kullanarak testislerinizi muayene edin.

Ne arıyorsunuz

Her bir testisi nazikçe hissedin. Boyut ya da ağrılıklarındaki farkedilebilir herhangi bir değişiklik birşeylerin yanlış gittiği anlamına gelebilir. Normalde testisin arka üst kısmında yumuşak bir kanal hissetmelisiniz. Testisin kendisi yumru ya da şişlik içermemeli, düz olmalıdır. Eğer testisinizde bir şişlik farkederseniz mümkün olan en kısa zamanda doktorunuza kontrol ettirmek üzere bir randevu alınız.

Her iki testiste aynı anda kanser gelişmesi olağan dışı bir durumdur. Böyle olsaydı, bir testisinizi normal hissedip diğeri ile karşılaştıramamaktan endişe ederdiniz.

Testis kanseri tipleri

Seminom ve seminom dışı (non-seminom) olmak üzere 2 ana testis kanseri türü vardır. Bunlar testislerdeki germ hücrelerinden gelişirler. 100 testis kanserinin yaklaşık 40-45’i (%40-45) tamamen seminomdur. Geri kalanların çoğu ise seminom dışı testis kanserinin farklı türlerinin karışımlarıdır. Tüm bu testis kanserleri aşağı yukarı aynı şekilde tedavi edilmektedir.

Lenfoma 50 yaş üstü erkeklerin testislerinde görülen en yaygın başka bir kanser türüdür. Eğer testislerde lenfoma tanısı aldıysanız web sayfamızdaki non-Hodgkin lenfoma bölümüne gitmeniz gerekmektedir.

Testis kanseri riskleri ve nedenleri

Bu hastalığa kesin olarak neyin neden olduğunu bilmiyoruz ancak hastalığın gelişme riskini arttırabilecek çeşitli faktörler bulunmaktadır.

Tıbbi geçmişiniz

İnmemiş testisin 11 yaşına kadar düzeltilmemesi erkekte testis kanseri riskini arttırmaktadır. Orşit adı verilen nadir bir kabakulak komplikasyonu geçirmiş olmanız da kansere yakalanma riskinizi arttırır.

Karsinoma in situ (CIS) testiste anormal hücrelerin varlığı anlamına gelmektedir. Bu bir kanser türü değildir, ancak tedavi edilmezse kanser gelişmesine neden olabilir. Testis kanserine sahip olan erkekler ayrıca diğer testislerinde kanser oluşumu açısından da yüksek risk altındadırlar. Fertilite(Üreme) sorunları yaşayan erkekler için küçük bir risk vardır.

Diğer risk faktörleri

Testis kanserine sahip baba ya da erkek kardeşe sahip olmak kansere yakalanma riskini arttırmaktadır. Araştırmacılar 5 testis kanserinin 1’inin (%20) kalıtımsal gen değişikliklerinden (hatalı genler) kaynaklandığını düşünmektedirler.

Etnik köken de kansere yakalanma riskini etkilemektedir. Amerika Brileşik Devletlerinde; testis kanseri tanısı beyaz erkeklerde siyahların 5 katı kadardır. Büyük Britanya’da beyaz erkeklerde diğer etnik gruplara mensup erkeklere kıyasla daha yaygın olarak görülmektedir. Bunun nedeni ise bilinmemektedir.

Bir testis kanseri uzmanına görünmeli miyim?

Testis kanserinin belirtileri testisleri etkileyen diğer sağlık durumları ile benzer olabilir. Bu nedenle pratisyen hekimin kişinin çok ciddi olmayan bir şeye mi yoksa şüpheli bir kansere mi sahip olduğuna karar vermesi çok güçtür. Ancak, doktorunuzun sizi doğrudan bir uzmana yönlendirmesini gerektiren bazı spesifik belirtiler bulunmaktadır.

Eğer endişeniz devam ediyorsa

Eğer doktorunuzun sizdeki belirtileri düşündüğünüz kadar ciddiye almadığından endişe ediyorsanız, bu sayfanın çıktısını alabilir ve randevunuzda yanınızda götürebilirsiniz. Doktorunuzun bunu sizinle konuşmasını isteyiniz.

Testis kanseri hakkında doktorunuza ne sorabilirsiniz?

Testis kanseri açısından risk sahibi olup olmadığımı nasıl bilebilirim?
Eğer testis kanserine sahipsem ağrı hisseder miyim?
Kendi başımıza yapabileceğimiz testis muayenesi ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
Seminom ve teratomata arasındaki farklılıklar nelerdir?
Her iki tip de tedaviye iyi cevap verir mi?
Ne tür bir testis kanserine sahibim?
İnmemiş testislere sahibim, bu nedenle testis kanseri açısından kontrol edilmeli miyim?
Erkek kardeşim testis kanserine sahipti, bu yüzden kanser açısından kontrol edilmeli miyim?
Fertilite sorunları yaşıyorum, bu durum testis kanserine yakalanma riskimi arttırır mı?

Kaynak:
http://www.kanservakfi.com

**********************************************

Testis Kanseri Nedir?



Testis kanseri bir ya da iki testiste kötü huylu kanser hücrelerinin geliştiği hastalıktır.
Testisler, yumurta şeklinde iki adet olup, “skrotum” adı verilen, gevşek cilt ve kas dokusuna sahip, bir kese içinde yerleşik bulunan salgı bezleridir. Skrotum (testis torbası) içinde yer alan testisler “spermatik kordon” adı verilen ve içinde testise ait damar ve sinirlerin yanında “vas deferens” denilen meni kanalının bulunduğu bir kordon ile vücuda bağlanır (Resim-1).

Resim-1:
Erkek üreme organları ile idrar sisteminin anatomik yapısı ve birbiriyle olan ilişkisi yanında komşu organlarla olan yakınlığı.



Testis olarak adlandırılan bu bezler, erkeklerde, testosteron adı verilen hormonun oluşturularak kana salgılanması ve sperm (üremek için gerekli olan germ-tohum- hücrelerinin) üretimini gerçekleştirmektedir. Testis içinde gelişmemiş haldeki sperm hücresi testisin içindeki minik kanalcıkların (seminifer tübülüs) içinde olgunlaşırlar ve bu tübüllerin birleşmesiyle daha geniş kanalcıklara ve oradan da depolanacağı epididim denilen, kendi üzerine kıvrıntılı kanalcık yumağına iletilir (Resim-2).

Resim-2: Testisin şematik anatomisi


Hemen bütün testis kanserleri yukarıda sözü edilen germ hücrelerinden köken alır. İki ana tip testiküler germ hücresi tümörü vardır. Bunlar seminoma ve non-seminoma tipi tümörlerdir. Bu iki farklı tümör tamamen farklı büyüme, yayılma ve tedavi özelliklerine sahiptir. Non-seminoma olarak adlandırılan testis kanserleri, seminoma olarak adlandırılan testis kanserlerine göre, daha hızı gelişme ve yayılma özelliğine sahiptir. Diğer yandan seminoma tipi tümörler radyasyon tedavisine daha duyarlı tümörlerdir. Bazı testis tümörlerinde tümör içinde hem seminoma hem de non-seminoma tipi kanserler aynı anda olabilir. Bu olgular, non-seminoma tipi tümörlerdeki gibi tedavi edilir.

Testis kanseri nadir görülen bir tümör çeşidi olmakla beraber, 20-35 yaş arasındaki erkeklerde en sık rastlanan kanserdir.

Testis kanser gelişiminde risk faktörü olan durumlar söz konusudur.
Hastalık gelişim şansını arttıran her türlü nedene “risk faktörü” denilmektedir. Testis kanserinin gelişimindeki risk faktörleri:

  • İnmemiş testis hikayesi bulunması
  • Kötü gelişim göstermiş testis yapısı
  • Ailede testis kanseri hikayesinin olması
  • Klinefelter sendromu
  • Beyaz ırk

  • Testis kanserinin en sık karşılaşılan belirtileri içinde testis torbasında sert şişlik ve rahatsılık hissi yer alır.
    Bu söz edilen belirtiler gibi diğer başka belirtiler de testis kanserinin klinik belirtisi olarak karşımıza çıkabilir. Ancak unutulmaması gereken, başka bazı hastalıklar da benzer klinik belirtileri yapabilir. Aşağıdaki belirtiler varsa beklemeksizin doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz.

  • Testiste (yumurtada) ağrısız şişlik
  • Testisin normal hissinde değişiklik
  • Göbekaltı karın bölgesinde ya da kasıkta künt ağrı
  • Testislerin olduğu torbada (skrotumda) ani sıvı birikimi
  • Testiste rahatsızlık hissi

  • Testis kanseri tanısının konmasında testisin muayenesi ve bazı kan testleri kullanılır.
    Aşağıda sayılan testlerin tümü ya da bir bölümü testis kanseri tanısında kullanılabilir.

  • Fizik muayene ve hikaye: Hastanın mutlaka genel muayenesinin yapılması (özellikle batında ele gelen kitle var mı?) gereklidir. Bunun yanında her iki testis sırasıyla dikkatli şekilde muayene edilmelidir. Bu muayenede testiste ele gelen kitlenin genel yapısı (sert mi, sınırları düzensiz mi? yaklaşık ebadları? Testis içindeki hangi lokalizasyonda olduğu?) değerlendirilir.
  • Ultrasonografi: Bu değerlendirme ile hastaya herhangi bir ek morbidite getirmeden testisin içyapısı, kitlenin özellikleri ve ebadları, Doppler ultrasonografi yapılıyorsa tümörün damarlanma özellikleri değerlendirilir.
  • Serum tümör markerleri: Testis kanserinde, kanser hücreleri tarafından kana salgılanan bazı maddelerin (marker) serumdaki düzeylerinin ölçümü yapılır. Marker denilen bu maddeler salgılayan kansere spesifik tanının konulmasında yardımcı olur. Ayrıca bu markerlerin seviyesi, tümörün klinik evresinin (vücuda yayılma aşaması) konulmasında da yardımcı olur. Testis kanserinin aranmasında 3 tane tümör marker söz konusudur.
  • Alfa-feto protein (AFP)
  • Beta-human chorionic gonadotropin (beta-HCG)
  • Laktat dehidrojenaz (LDH) Bu maddelerin radikal orşiektomi (testisin alınması) öncesinde mutlaka bakılmış olması gerekir.
  • Radikal inguinal orşiektomi ve biopsi: Kasıktan yapılan bir insizyon (cerrahi kesi) ile testis kasıktaki bu kesiden dışarı alınır. Testisten veya kitleden bir ya da birden fazla biopsi tarzında örnek alınır. Ve bu dokular ameliyathanede “bu doku tümör mü, değil mi? Tümör ise ne tür bir tümör” bize bilgi vermesi için patoloji tarafından anında değerlendirilir. Cerrah bu amaçla testisten biopsi almak için kesinlikle testis torbasından bir cerrahi kesi yaparak testise ulaşmamalıdır. Zira testis torbasının akkan damarları (lenfatikleri) farklı noktalara dökülür. Bu nedenle testis torbasından cerrahi kesi yapılarak testise ulaşılması testis kanseri varlığında faklı lenf bezlerine yayılma nedeni olabileceği için, tercih edilmez ve hiç bir şekilde önerilmez.

  • Bazı faktörler hastalığın prognozunu (gelecek durumunu) ve tedavi seçeneklerini etkilemektedir.
    Testis kanserinde prognoz (iyileşme olasılığı) ve tedavi seçenekleri aşağıdaki faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.
  • Kanserin evresi (testisin içinde mi sınırlı?, testisin yan oluşumlarına sirayet etmiş mi? Vücutta başka bir alanda yayılım mevcut mu? Kandaki AFP, beta-HCG, LDH seviyeleri nelerdir?)
  • Kanserin tipi
  • Tümörün büyüklüğü (ebadları)
  • Lenf bezlerine yayılma var mı? Var ise buradaki lenf bezlerinin büyüklüğü ve adeti

  • Testis kanserleri sıklıkla KÜR (tam iyileşme) sağlanabilen kanserlerdir.

    Testis kanserinin tedavisi ileride kısırlığa neden olabilir Testis kanserinde kürü sağlamak için uygulanan tedaviler (kemoterapi ve radyoterapi) kalıcı şekilde kısırlığa neden olabilmektedir. Bu nedenle özellikle kemoterapi alacak hastaların bunu mutlaka bilmesi gerekir. Eğer bu konuda seçenek varsa tedaviyi robotik ya da laparoskopik (kapalı olarak deliklerden) retroperitoneal lenf nodüllerinin çıkartılması hastaya sunulmalıdır. Bu şekilde sinir koruyucu laparoskopik RPLND ile hastaların ileride fertil (üretken) olması çok yüksek orandadır. Kemoterapi mutlaka uygulanması gerekiyorsa, kemoterapinin kalıcı kısırlık riski etkisi nedeniyle, ileri dönemde çocuk sahibi olmak isteyen ve testis kanseri saptanan erkeklerde tedavi öncesi alınacak spermlerin dondurularak saklanması mutlaka hatırlatılmalıdır.
    Prof. Dr. Tibet Erdoğru
    dr@tibeterdogru.com
     Kaynak:
    http://www.tibeterdogru.com

    **********************************

    Testis Kanserinden Korunmak




    Beyler konu önemli ondan peçeteleri bir yana bırakın ve benı dinleyin.
    Vucudumuzdaki en önemli yerlerden biri olan  misketlerimiz hakkında yazacağım.
    Ve cok azcık google - copy - paste yapacağım.
    Her neyse gelelim konuya.
    Evet sağ testis ya da sol testis diğerine göre biraz daha aşağıdadır.-
    bu bir hastalık değil naturelliktir ( doğallıktır yanı asdf )
    Buradanda en terbiyeli şekilde görebilirsiniz

     Her neyse testis kanseri çağımızda erken teşhis ile %95 e kadar tedavi edilen bir hastalıktır.
    -Belirtileri yazmama gerek yok çünkü her karnınız ağrıdığında doktora gitme fobisi olabilir arkadaşlar.
    Elimizde bir silahımız var bu silah G3 diyelim ( adamı ikiye böler vallahi )
    Bu tüfeği haftada bir temizlemez ve kontrol etmezsek çatışmaya çıktığımızda bize sorun çıkartır.
    G3 nedir die merak edenler var ise  bkz ;
    Bizim edi ve büdüyüde bir g3 olarak düşünelim arkadaşlar.
    En pis insan bile haftada 1 duş alır yanı kendı kokusundan rahatsız olur ki alır.
    Her neyse duşa girdiğimiz zaman sıcak suyun etkisi ile derimiz gevşiyecek ve hansel ve graten daha cok sarkacaktır ( graten ya da kıraten neyse artık kih kih ) 
    O vakit el ile kontrol etme vakti gelmiştir . Bir ayna koyalım karşımıza  ve her 2 el bombamızıda baş parmak ve orta parmak arasına alalım ( 2 el ile yanı sol el sol şey sağ el sağ şeye ) göreceksiniz ki boyutları aynıdır ya da biraz oynama vardır. 
    Eğer hafiften bir şişme ya da dokununca hassasiyet var ise ayaklardan soğuk almıştırsınız ıhlamur için geçer ( ya da gaz cıkartın ) 
    -Daha sonra elleriniz ile pokitopları kontrol edelim nohut büyüklüğünde bir şişme veya yumru varsa derhal hastanaye gidelim erken teşhis ile kurtulma ihtimalimiz cok cok cok yüksek olur.
    Onun haricinde kütlesek bir şişme var ise gene ayaklardan alınan soğuk ile ilgili olarak meydana gelen sıvı toplamasıdır ve bunlar genelde 1 ile 2 hafta arası geçen durumlar.
    Not : Bunları yaparken lütfen ayna karşısında yapın ( ve osbire giriş yapmayın )

    Bu el ile kontrolü ayda 1 yapar iseniz %95 korunmuş olacaksınız ve Allah göstermesin öyle birşey olur ise erken teşhis ile çok iyi neticeler alabilirsiniz.
    Eve gelelim Muhtemel tehlikeli grubuna.
    Testis kanseri, en sık 25-35 yaş arasında görülür. Hastalığın gençlerde görülme sıklığı her geçen yıl artmaktadır. Bu tip tümörler, kemoterapiye duyarlıdır.
    Yanı 20 yaşından itibaren pokitopları el ile kontrole başlamalıyız.
    Temiz hoş ve anlaşılır yazmak istedim maksat bilinçlenmek beyler.
    Buda tedavi metodları
    BAŞARI ŞANSI YÜZDE 90
    Testis kanseri tümörleri iki ana grupta toplanır; seminom ve seminom dışı tümörler. 
    Erken evre seminomlarda radyoterapi ile yüzde 90 başarı elde edilir. İki-üç kür kemoterapiyle seminomları tamamen kontrol altına almak mümkündür. 
    4 santimetre büyüklüğündeki tümörlerde; kemoterapatik ilaç, sisplatin ve etoposid tedavisi uygulanır. Evrenin durumuna göre tedavi sayısı değişebilir. 
    Seminom dışı kanserlerin erken evresinde de başarı oranı yüzde 90'dır. Seminom dışı tümörlerde hastaya; anormal AFP, beta-HCG, LDH düzeyine göre tedavi uygulanır. İleri evre hastalarda ise BEP, EP ve VİP gibi tedavi metodları uygulanır. 
    İyileşmeyen hastalara yüksek doz kemoterapi ve otolog kemik iliği transplantasyonu uygulanır.

    Son olarak Nar ve zencefil misketlerimizi koruyan en üst düzey gıdalardır arada bir yiyelim.

    Sağlam testisli günler dilerim..

      Kaynak:

    http://www.kizlarsoruyor.com

    *********************************************************************

     

     


    Hiç yorum yok: